Tımarhaneye döndü hayatlarımız
içerdekiler mi deli yoksa dışardakiler mi?
Dışarıdakilerin içeridekilerden fazla olduğu belli . Bu koşullarda yaşamaya çalışıyoruz hepimiz.
Dolayısıyla mutsusuz her birimiz
mışlar yaparak geçiyor günlerimiz zaman hızlandı sonlara yaklaştık. Görmedik, yaşamadık dememek gerek çünkü herşeyi deneyimledik .
Kuşak aralığı açıldı gelen nesille hepsi yüklenmiş bir şekilde dünyaya gönderildiler bizim onlara öğreteceklerimiz tecrübelerimizden ibaret, onların bize öğretecekleri ise çok daha fazla görünüyor.
Z kuşağı dedik onlara gelirken yapay zekayla iletişim rahatlığı bilgi donanımlarıyla geldiler bu iyiye işaret geriye bıraktığımız nesil en azından bilinçli olacak.
Bizden önceki kuşaklar bizlere saflık doğruluk adına cesaretleri az silik bir nesil bırakmışlardı bizlere bu nesilin çocuklarıyız.
İçimizdeki azınlık kendini yenileyerek ayakta kalabilmek için Farkındalıklarıyla ilerlemekte diğer kesim hâlâ yerinde saymak da koyun gibi sürüyü takip etmekte.
Böyle bir kaos içerisinde ilerliyoruz yarını görmeden günü yaşayarak.
geçirdiklerimiz, geçireceklerimizin teminatıdır diyerek bizde kalan artılarıyla beraber.
Ne kadar saf bir nesildik biz kendimiz gibi görüp inandığımız acılarla harmanlayıp olgunlaştıkça hâlâ mücadele vermekteyiz zamanı yakalamak adına.
Maalesef hepimiz şanslı değildik yok olup gidenler,sisteme uyarak benliğini karakterini orada bırakanlar.
Yaşadığımız bu dünyanın bizi ne hale getirdiğini en yalın göstergesidir bunlar.
Herkes ektiğini biçecek yaşamadan ölmeyecek.
Adalet geç işlese de dünyada ilahi adalet her zaman işlevini sürdürecek.
Bu yaşamaya tutunmaya çalıştığımız tımarhanede mücadeleye devam mı tamam mı karar verilmesi gereken bütün mesele bu.....
Emel Araz