Lev Tolstoy, 19. yüzyılın en önemli Rus yazarlarından biri olarak kabul edilir ve dünya edebiyatında önemli bir yere sahiptir.
Tam adı Lev Nikolayeviç Tolstoy'dur. 9 Eylül 1828'de Rusya'nın Tula bölgesindeki Yasnaya Polyana'da doğmuştur. Tolstoy, aristokrat bir ailenin çocuğudur ve genç yaşta Rusya'nın toplumsal yapısını ve insan doğasını derinlemesine inceleme fırsatı bulmuştur.
Tolstoy'un hayatı şu şekilde özetlenebilir:
Gençlik ve Eğitim
Tolstoy, genç yaşlarda ailesinin malikanesinde eğitim aldı ve Saint Petersburg Üniversitesi'nde hukuk okudu. Ancak üniversiteyi tamamlamadan önce eğitimini bıraktı ve askeri bir kariyer düşüncesiyle St. Petersburg'a geçti. Bu dönemde yaşamış olduğu bazı kişisel zorluklar ve askeri deneyimler, sonraki edebi çalışmalarına ilham kaynağı oldu.
Edebi Kariyer
Tolstoy, 1850'lerde edebi kariyerine başlamış ve ilk eserleri kısa hikayeler ve romanlar olarak ortaya çıkmıştır. Ancak onun asıl ünü, "Savaş ve Barış" (1869) ve "Anna Karenina" (1877) adlı büyük romanlarıyla sağlamlaşmıştır.
Savaş ve Barış: Napolyon Savaşları döneminde Rus aristokrasisinin hayatını ve bu dönemdeki toplumsal değişimleri ele alır. Roman, geniş bir karakter yelpazesi ve tarihsel olaylarla zenginleştirilmiştir.
Anna Karenina: Aşk, aile ve toplumsal normlar üzerine derin bir analiz sunar. Tolstoy, bu romanda bireylerin içsel çatışmalarını ve toplumsal baskılara karşı mücadelerini etkili bir şekilde işler.
Felsefi ve Ruhsal Dönüşüm
Tolstoy, 1870'lerin sonlarına doğru ruhsal ve felsefi bir dönüşüm yaşadı. Hristiyanlık, ahlaki değerler ve basit bir yaşam anlayışına yöneldi. Bu dönem, onun "Kreutzer Sonat" (1890) ve "İncil'in Manevi Anlamı" (1908) gibi eserlerinde belirgin bir şekilde görülür. Tolstoy, kişisel bir sadelik ve kendini adama arayışında bulundu ve bu düşüncelerini topluma yaymaya çalıştı.
Son Yıllar ve Ölüm
Tolstoy'un hayatının son yıllarında, onun yaşam felsefesi ve toplumsal eleştirileri, hem Rusya'da hem de uluslararası alanda geniş yankı uyandırdı. 1910'da, 82 yaşında, hastalanarak Yasnaya Polyana'daki malikanesinden ayrıldı ve bir tren yolculuğu sırasında hastalığı ilerledi. 20 Kasım 1910'da bir tren istasyonunda, Astapovo'da öldü.
Mirası
Tolstoy, yalnızca romanlarıyla değil, aynı zamanda toplumsal ve felsefi düşünceleriyle de önemli bir etki yaratmıştır. Onun çalışmaları, insan doğasına dair derin gözlemleri ve toplumsal eleştirileriyle tanınır. Eserleri, hem edebi hem de felsefi açıdan birçok tartışmaya ve incelemeye konu olmuştur.