Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), haziran ayına ilişkin işgücü istatistiklerini açıkladı. Buna göre haziranda mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 10.3 seviyesinde gerçekleşti.
Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2022 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre 136 bin kişi azalarak 3 milyon 541 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,3 puanlık azalış ile %10,3 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde %8,5 iken kadınlarda %13,8 olarak tahmin edildi.
İstihdam edilenlerin sayısı 2022 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre 46 bin kişi azalarak 30 milyon 866 bin kişi, istihdam oranı ise 0,1 puanlık azalış ile %47,8 oldu. Bu oran erkeklerde %65,3 iken kadınlarda %30,6 olarak gerçekleşti.
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre değişim göstermeyerek %20,4 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde %16,3, kadınlarda ise %27,9 olarak tahmin edildi.
İstihdam edilenlerin fiili çalışma süresi 2022 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre 0,6 saat artarak 44,5 saat olarak gerçekleşti.
Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve oluşan atıl işgücü oranı 2022 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre 1,7 puan azalarak %20,4 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işi olmayan bütünleşik oranı %13,9 iken potansiyel işgücü ve işi olmayan bütünleşik oranı %17,1 olarak tahmin edildi.
Bu haber ilginizi çekebilir: TÜİK, Türkiye’nin nüfusunu açıkladı
TÜİK Verilerine Nasıl Bakılır?
TÜİK web sitesinde yer alan (https://www.tuik.gov.tr) yer alan İstatistikler bölümündeki başlıkların, Alt Kategoriler kısmından ilgilendiğiniz konuyu seçtikten sonra, Ara butonu aracılığıyla Haber Bülteni, İstatistiksel Tablolar, Veritabanları, Raporlar ve Metaveri içeriklerine ulaşılabilirsiniz.TÜİK‘in kullanmış olduğu standartta istihdam edilmemiş olan son üç ayda iş arayan ve 15 gün içerisinde istihdamı sağlanacak olan kişiler işsiz grubuna girmektedir. Bu sayılar dikkate alınarak oran belirlemesi yapılmaktadır.
Bu hesaplamalar yapılırken iş bulma ümidi olmayan ve 3 aydır iş aramayı bırakan, iş bulursa çalışacak kişiler, mevsimlik işçiler, hali hazırda işi olduğu için iş aramayanlar, ev kadını olanlar, öğrenci olanlar, engelli oldukları için çalışamayanlar, emekli vatandaşlar dahil edilmemektedir.
Birey için iş bulamamanın sonuçları hem maddi ve hem de manevi olarak yıkıcıdır. Bu oran %5 veya %6’nın üzerine çıkarsa ekonomide ciddi problemler oluşur ve ülke için yıkıcı boyutta olabilir. Çok sayıda insan işi olmadığında ekonomide büyüme yavaşlar ve tüketici harcamaları artacağından dışa bağımlılık da artacaktır.
Çalışan kişinin ne sebeple olursa olsun iş yerini ya da işini değiştirmek gayesiyle bir süre işsiz vaziyette olmasıdır. Tam istihdam koşulları sağlanmış olsa dahi bu tür işsizliğin ortadan kaldırılması mümkün değildir.
Üretim faktörleri miktarı arasındaki oranlar ve talep yapısındaki değişmeler gibi nedenlerle ekonomide ortaya çıkan yapısal değişmeden doğan türdür. Çok yaygın olarak görüldüğü süreçlerde ortadan kaldırılması epey zordur.
Geçici ve yapısal işsizliğin toplamından oluşur.
Doğal iş sorununu azaltmak amacıyla verilen öneriler:
• İş gücü piyasasıyla ilgili bilgilendirmeyi iyileştirmek,
• Eğitimler organize etmek,
• İş arayanların son olarak müracaat edecekleri kurumun devlet olmasını sağlamak.
Yeni teknolojiler, üretimde maliyetleri azaltırken daha az emek talebi gerektirdiği durumlarda bu ülkede teknolojik gelişmeye bağlı olarak ortaya çıkabilir.
Genel olarak dünya çapında ya da her ülkede ekonomik faaliyetler dalgalanmalar gösterir. Bu dalgalanmalar sebebiyle kriz ve duraklama zamanlarında ortaya çıkan işsizliğin türüdür. Kapitalist üretim biçiminin sebep olduğu doğal bir sonuç olarak görülür.
Belirli mevsimlerde bazı sektörlerde emek talebinin artması veya azalması mevsimlik iş sorununu doğurur. Bu türü genellikle istihdam olanakları doğal koşullara bağlı olarak değişen tarım, turizm, inşaat gibi üretim ve hizmet alanlarında görülür.
Bir kişinin fiili olarak işi olmamasına rağmen, gerçekte üretim toplamına hiçbir katkısının olmaması anlamına gelir. Bu durumun özellikle tarım ve kamu sektöründe var olduğu söylenir.