Son yıllarda artan enerji talebi ve çevresel kaygılar, Türkiye'yi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendirdi. Türkiye, güneş ve rüzgar enerjisi projeleriyle enerji portföyünü çeşitlendirdi.
Türkiye, güneş enerjisi potansiyeli bakımından oldukça zengin bir coğrafyada yer alıyor. Özellikle İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde güneş enerjisinden faydalanma oranı oldukça yüksek. 2024 yılının ilk yarısında devreye alınan yeni güneş enerjisi santralleri (GES) ile Türkiye'nin güneş enerjisi kurulu gücü 12 gigawatt (GW) seviyesine ulaştı. Bu artış, ülkenin elektrik üretiminde güneş enerjisinin payını %8'e yükseltti.
Rüzgar Enerjisi Projelerinde İvme
Rüzgar enerjisi, Türkiye'nin yenilenebilir enerji stratejisinde önemli bir yer tutuyor. Ege, Marmara ve Akdeniz bölgeleri, rüzgar enerjisi yatırımları için ideal koşullar sunuyor. 2024 yılı itibarıyla Türkiye'nin rüzgar enerjisi kurulu gücü 11 GW'ı aşarak, elektrik üretiminde %10'luk bir paya sahip oldu. Özellikle Çanakkale, İzmir ve Balıkesir gibi bölgelerde yeni rüzgar enerjisi santrallerinin devreye alınması, bu alandaki büyümeyi hızlandırdı.
Enerji Depolama ve Akıllı Şebeke Teknolojileri
Yenilenebilir enerji kaynaklarının doğası gereği, enerji üretiminde zaman zaman kesintiler yaşanabiliyor. Bu sorunu aşmak için Türkiye, enerji depolama teknolojilerine ve akıllı şebeke sistemlerine yatırım yapıyor. Enerji depolama çözümleri, güneş ve rüzgar enerjisinden elde edilen elektriğin ihtiyaç duyulduğu anda kullanılabilmesini sağlarken, akıllı şebeke teknolojileri ise enerji verimliliğini artırarak talep yönetimini kolaylaştırıyor.
Gelecek Hedefleri
Türkiye, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesini %50 oranında artırmayı hedefliyor. Bu hedef doğrultusunda, mevcut projelerin genişletilmesi ve yeni projelerin devreye alınması planlanıyor. Uzmanlar, yenilenebilir enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve enerji verimliliğinin artırılması sayesinde Türkiye'nin enerji bağımsızlığına önemli katkılar sağlayacağını belirtiyor.