Seçim sonuçlarını öngörmek mümkündür.
Yaptırabileceğiniz kamuoyu araştırmaları, bu konuda size gerçeğe yakın veriler sunar.
Ön görülmesi daha zor olan şey, seçim sonuçlarının doğuracağı sonuçlardır.
Ve seçim sonuçlarının doğuracağı sonuçlar, seçim sonuçlarından daha önemlidir.
Vatandaş ölçeğinde A ya da B ya da C partisinin % kaç oy alabileceği tartışılıyor. Daha sonrası pek ele alınmıyor – konuşulmuyor.
Konuşulması, hesap edilmesi lazım!
Ama bu kısım daha çok, bir üst akıl işi! Örneğin AK Parti ve MHP’nin ‘sen yoluna, ben yoluma’ kararından kısa bir süre sonra, tekrar ittifak kararı alması; seçimleri kazanma hedefinin yanı sıra, geleceği ön gören ve bu geleceğe bilinçli olarak yön vermek isteyen bir ‘üst akıl’ işidir.
İdeolojik olarak birbirlerine yakın olmayan CHP ve İYİ Parti’nin işbirliği, HDP’nin üç büyük şehrimiz başta olmak üzere, birçok yerde aday göstermemesi; yine bir ‘üst akıl’ ürünüdür.
Diğer taraftan, dünyanın yeni baştan şekillendirilmeye çalışıldığı şu dönemde, dışarıdan bir üst aklın da Türkiye’ye yönelik hesapları olduğu bilinmelidir.
Dolayısıyla ülkemizin geleceğini etkileyecek bu seçimler, üst akılların satranç oynadığı, vatandaşların ise (ve hatta adayların) piyon, at, fil ya da vezir rolü üstlendiği bir seçim niteliğindedir.
Kimin kazanacağını belirleyecek olan da; zannedildiği gibi oy kullanacak seçmenler değil, daha çok seçmenleri yönlendirecek olan üst akılların hamleleri olacaktır!
Satrançla ilgili en temel bilgi ise şudur: Şah, mat olduktan sonra, yapılabilecek hiçbir hamle yoktur.