(……)
– Siz bunu yapabilir miydiniz?..Sineklere sözünüz geçer miydi?
— Geçmezdi.
— Düşün işte.Sineğe bile sözünüz geçmiyor,size niye güvenelim?.
Dünya için ne gerekirse yapacağız..Çünkü dünya,insanın eline bırakılamayacak kadar değerli bir yer.
Hadi şu tavukçudan al bana bikaç parça tavuk eti…
— Dünya münya umurunda değil di mi?..Aklın fikrin yiyecekte?.
Bu kadar sohbet yeter.Haydi hoşçakal..
— Hauuuvvvvv…Auuuuuuuuuvvv….
Uuuuuuuuvvvvv..İuuuuuuuuvvvvviiiii…
— N’apıyosun??
— Ağlıyorum…
— Kendini acındırıp,beni yumuşatmak için ağlıyorsun değil mi?
— Evet…Acındırmayı hafife alma,çok etkili bir silahtır…
Auuuuuuuu….İuuuuuuuu…Ouuuuuuu..İiiiiiiii…Üüüüüüü..Ayiiiiiiiii….
— Tamam lan tamam…
— Ne tamam?..Bana yiyecek alacak mısın?
— Daha iyisini yapacağım.Seni sahipleneceğim.
— Ciddi misin???
— Evet.Hadi yürü,seni eve götüreyim de,yaşayacağın yeri gör..
— Yiuuuuuuuu…Haiiiiiiii….Uüüüüüüü…
Aeıioöuüüüüüüü..
— N’apıyosun?
— Seviniyorum..Görmüyor musun kuyruğumu?..En son ne zaman bu kadar hızlı kuyruk salladığımı hatırlamıyorum..
Eğil yüzünü yalayayım.
— Hayır!.
— Bi kere yalayayım?
— Hayır.
— Bi dil atayım?
— Olmaz…Hadi düş önüme,eve gidiyoruz.
— Estağfurullah,sahibimsin,sen önden yürü..HAVHAVHAVHAV!
— Ne oldu,ne havlıyorsun?
— Yanımızdan geçen herif sana ters ters baktı,ona havladım..Artık senin dostun,dostum,düşmanın düşmanımdır..İkisinin arasındakilere karışmam..
— Eyvallah..
— Göreceksin çok mutlu olacağız.
— Abartma…Ben yokken eve göz kulak ol yeter.
— Sen hiç merak etme.Evin güvende.Hırsız mırsız girerse,önce konuşarak vazgeçirmeye çalışırım, “Bu yol,yol değil.Bu işleri bırak,adam gibi bi işe gir,namusunla kazan” falan derim,baktım dinlemiyor,biriki havlarım,ondan da anlamazsa kaparım paçasını,indiririm aşağı..
— İşte benim ev şurası..
— Ayiiiiii…İyyyyyyyy…Uiyyyyyyy..
— Bunlar sevinme sesleri mi?
— Eveeeeyyyyt…Yieeeeeyyyt….Au-uuuuuuuuuuuuu!…Yeeaaaaa…Hav!