İstekler farklıdır yaşamdaki birliktelikler le beraber olunca;
Güçlü karakter sahibi olan bir erkek
karşısında aynı güçlü yapıda her şeyin üstesinden gelebilecek ayakları yere basan üretici ,geliştirici bir kadın tercih eder.
Zayıf karakterli olan bir erkek ise istediği düşündüğü vasıflarda onun ihtiyaçlarına cevap verebilecek kabullenecek zayıflıkta bir kadın ister.
Kendisini geliştirme ile ilgilidir bu durum .Bir taraf buna uyar diğer taraf uymazsa yürümesi mümkün değildir dengeler bozulur.
Hayat müşterek paylaşımlardan oluşmalıdır ki beraberliğin anlamı olsun.
Konuşmalı insanlar seslerini yükseltmeden ifade edebilmeli kendilerini .
Karşı taraftan beklentilerini sakince dile getirmeli. susmak kabullenmek üstünü örtmek gibi kolaylığı kabul etmemekten geçtiğini bilmeli .
Kimse karşısındakinin dilencisi olmamalı ne istediğini bilmeli karar vermeli uygulamalı çıkarlar uğruna özveriler verilmemeli.
Sorumluluklar kavramının arkasına sığınmamalı herkesin Yaşamak istediği bir hayatı bir görüşü olduğunu unutulmamalı.
Saygı karşılıklı oluşursa güzeldir tek taraflı saygı altında yatan mutlaka çıkar ilişkisiyle bağlantıda dır.
Bunun adı sahtekârlık, sorumluluk haline dönüşmesi dir.Bir de vicdan denilen yalanın arkasına sığınma dürtüsü.
Mutsuzluk içinde yaşayan her fert kendisini temsil etmekte çocuklar ise bonus gibi görülmekte.
Bir kadın ne bekler? Öncelikle güven bunun oluşturduğu sevgi, saygı,ilgi sanılmasın devamlı istenen heyecan isteği.
Buna hiçbir yürek dayanmaz heyecanlar bitince gerçekler ortaya çıkınca insanların yüzü istekleri doğrultuda ortaya çıkar.
Hep bir yerlere tutunma isteği, düzen bozulmasın da idare ederim düşüncesi korkuları ile yaşar güvensiz insanlar.
Düşünceler fikirleri oluşturur, zamanla alışkanlıklara dönüşür aynı evde yaşayan ayrı frekanslarda bir sürü yabancı yüz haline gelir.
Kimliklerini yaşayacakları duruma göre şekillenir bazen zorbalıkla, bazen çıkarları doğrultusunda.
Zamanla bu çiftlerin alacakları durum metafor haline gelecek
güzel olan kullanılırken bu durumu kullanan metaforlaşak.
Yozlaşmak işte böyle bir şey. Karşısındakini yozlaştırmak ise bambaşka , insanlıktan öte saygısızlığı getiren niteliksizlik.
Alışkanlıklar ,yalnızlığa ve devamında getirdiği kaybetme korkusuna dönüşmekte telaşlar boşuna tedirginlik yerleşmiş durumda.
Hayatın başı ve sonu belli hiç olmazsa ortasını kaçırmamak gerek çünkü oyalanacak durumlar azalmakta.
Korkuluyor düşüncelerden ,
yenilenmek, sevmekten, güvenmek ten ,her birimiz İnsan olmaktan korkuyoruz.
İnsan yerine bir yığın robotlar yaratıyoruz çevremizde nesne haline geldikçe duygular bir bir kayboldukça yabancılaşıyoruz her birimize.
Bütün canlıların hak ettikleri dönüşümler güçleriyle karşı koydukları bir değişimi, başkalaşım la elde edeceklerini akıllardan çıkarmalı.
Sevgide Kalın….
Emel Araz
