MagazinHaber Girişi : 27 Eylül 2023 11:07

Yakından Tanıdığımız Fotoğrafların Bilinmeyen Hikayeleri

Yakından Tanıdığımız Fotoğrafların Bilinmeyen Hikayeleri

Yakından tanıdığınız, belki de defalarca gördüğünüz bu fotoğrafların neden o kadar önemli olduğunu merak ediyor musunuz? Her kare, unutulmaz bir anıyı veya çarpıcı bir olayı temsil ediyor. Yakından tanıdığınız bu fotoğrafların ardındaki bilinmeyen hikayeleri keşfedin. İster tarihsel bir anıyı hatırlatıyor olsun, isterse de sadece günlük yaşamın bir kesitini yansıtıyor olsun, her bir fotoğrafın kendine özgü bir öyküsü var. Bu hikayeler, bizi geçmişe götürecek ve fotoğrafın gücünü bir kez daha anlamamıza yardımcı olacak.

İşte, o fotoğrafların çekilme hikayeleri

Albert Einstein’ın Portresi

Einstein, 72. doğum günü kutlamasından sonra mutlu bir şekilde evine dönmek için arabaya bindi. Fotoğrafçı Arthur Sasse, açık olan arabanın kapısına doğru ilerledi ve Einstein’dan bir fotoğraf istedi. Einstein, ona doğru döndü, dilini çıkardı ve fotoğrafçı anı yakalamayı başardı!

Orijinal fotoğrafta Einstein ve arkadaşları vardı ve bununla birlikte fotoğraf oldukça büyüktü.  Ancak portre halini alması için küçültüldü. Bu arada, Einstein, bu fotoğrafına hayrandı ve tüm tebrik kartlarına bu fotoğrafını koyardı.

Gökdelenin Üstünde Öğle Yemeği

Bu bilindik görüntü, 11 inşaatçının öğle yemeğini inanılmaz bir yükseklikte ve rahat bir şekilde yedikleri gösteriyor. Bu insanlar gerçek işçiler olmasına rağmen, fotoğraf karesi sahnelenmiştir. Fotoğraf, Rockefeller Center’ı tanıtmak için oluşturulmuştur.

Afgan Kızı

1984 yılında fotoğrafçı Steve McCurry, Afganistan’daki savaş hakkında bilgi toplamak için ülkeyi dolaştı. Mülteci kamplarından birinde, 12 yaşındaki bir kız çocuğu dikkatini çekti. Köye ateş açılmış ve küçük kızın ailesinin birçoğu öldürülmüştü.

Steve, kızın birkaç fotoğrafını çekti ve eve döndüğünde çektiği fotoğrafların ne kadar güçlü olduğunu fark etti. Fotoğrafta olan küçük kız 2002 yılında bulundu. Adı Sharbat Gula, evli ve hala Afganistan’da yaşıyor.

Dali Atomicu

Fotoshop düzenlemeleri ile yarım saat içinde kolayca oluşturulabilecek olan bu fotoğrafın, 1948 yılında oluşturulması için 6 saat gerekti.

Fotoğrafçı Philippe Halsman, Salvador Dali’nin yakın bir arkadaşıydı ve arkadaşının yaratıcı düşüncesini zevkle desteklemişti. Ressam sehpası ve resim, tavan çizgisinde askıya alındı, Dali ve kediler atladı, su etrafa sıçradı ve bu fotoğrafı elde etmek için sahne 28 kere tekrar edildi.

Marilyn Monroe’nin Uçan Elbisesi

The Seven Year Itch filminde ortaya çıkan bu fotoğraf, filmi izlemeyenler arasında bile oldukça ünlüdür. Monroe’nin filmde oynayabilmesi uzun süren saatler aldı çünkü kıskanç eşi, Joe DiMaggio, eşine baktı ve onun bedenini göstermesine inanılmaz derecede sinirlendi. Çift kısa bir süre sonra ayrılmış olsa da, bu fotoğraf en unutulmazların arasında yerini aldı.

Açlıktan Ölen Çocuk ve Akbaba, 1933

Bir başka Pulitzer ödüllü fotoğrafsa Kevin Carter’dan. 1993’te Güney Afrikalı foto muhabiri Kevin Carter, kıtlığı fotoğraflamak için Sudan’a gider. Bir akbabanın onu takip ettiği, çökmüş bir çocuk imajı, korkunç tasviri nedeniyle halkın öfkelenmesine neden olur. Ayrıca, çocuğa yardım etmek yerine çocuğun fotoğrafını çektiği için fotoğrafçıya yönelik birçok eleştiriyi de beraberinde getirir. Fotoğrafçı Carter ise 1994’de kendini öldürür. Kayıtlarda ise çocuğun annesi hemen yanında olduğu ve çocuğun asla akbaba saldırısıyla karşı karşıya olmadığı yazıyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Çektiği çocuk fotoğrafı intiharına neden oldu: Kevin Carter Akbaba Hikayesi

Göçmen Anne, 1936

Yeniden Yerleşim İdaresi’ne atanan Dorothea Lange, 1936’daki Büyük Buhran’dan en çok etkilenen insanların acıklı halini fotoğraflamakla görevlendirildi. Lang, 32 yaşındaki Thompson’ı ve küçük çocuklarını bir portrede yakaladı ve annenin çökmüşlüğü fotoğrafı görenlerde gerçek bir etki bıraktı. Döndüğünde, artık ünlü olan Lange’nin fotoğrafı, bu çaresiz zamanı belgelemek için çekilen 160.000 fotoğrafın en ikonik karesi oldu. Hükümet yaşananları görünce harekete geçti ve yiyecek yardımında bulundu.

ŞİMDİYE KADARKİ İLK FOTOĞRAF

Bu bulanık görüntünün bir fotoğraf olduğunu düşünmeyebilirsiniz, ancak var olan en eski fotoğraf olarak kabul edilir. 1826’da ünlü Fransız fotoğraf öncüsü Joseph Nicéphore Niépce tarafından yapılmıştır. Bugün fotoğraf dediğimiz şey olmayabilir, çünkü sekiz gün boyunca güneş ışığına maruz kalan kalaylı bir levhadan sertleştirilmemiş asfalt alanlarını kaldırdığınızda elde ettiğiniz şey budur.