YAŞANAMAMIŞ HAYATLAR..!

Hepimiz isteği doğumumuzdan itibaren,
Sıcak mutlu sağlıklı bir yuvada yaşayabilmek , saygılı ,sevgili bir ailede büyümek , iyi bir eğitimle istediği mesleği yapabilmek..

Sonra öğrendiklerini pekiştirerek mutlu bir evlilik yapmak, kendi standartlarında kendi göreneklerine uygun ,insana değer veren ilerde çocuklarına iyi bir ebeveyn olacak ilkeli adaletli yaşayabilen  çiftler olabilmek , bunun  içinde yapılması gerekenler elbette olacaktır.
Bunlar neler mi?

Evlenmeden önce bireylere getirilecek yaptırımlar olmalı, mutlaka sağlıklarını her yönden kontrol şartı getirilmeli, kan uyumları ailelerin de dahil evliliğe uygun olup olmadıkları test ettirerek evlenmeliler özellikle psikolojik yönden …..! Şiddetten uzak kişiler mi?
Evliliğe hazırlar mı? vs…

Sonuçları acı bir şekilde ödenen bu durumları kaldırma zamanı gelmedi mi?

Evlenmek Bu kadar basit olmamalı…
Aşk, meşk hepsi hikaye ,saygı, sevgi,sorumluluk ,uyum,güven olmadıkça aşık olduk sözleri sadece cahillerin tekelindeki savunması olarak kalmalı..

Bu yüzden herkesin kaç yaşında olursa olsun önce ,bilinçlenmelerini ,
farkındalıklarını bulmalarını kısaca eğitimin mutlaka olması gerektiğini  vurguluyorum .

Evet hayallerimizden bahsederken çalındı demistik;
Burada ufak bir anımla noktalamak istiyorum.

 Seneler önce ilk defa bir köy düğününe gitmiştik ,bu halılarınla meşhur olan ilin  bir köyüydü ,heyecanlıydım çetin bir kış vardı o yıl…

Uzun bir yolculuktan sonra düğün evine geldik herkes de bir telaş gelin almaya gidilecek..erkek tarafı olarak gitsekte damadı hiç sağlıklı bulamamıştım gözüm tutmamıştı yani.

Devamlı etrafa küfürler ediyordu şiddete  meyilli birisiydi ,neyse gelini almaya gittik ertesi gün içerde  telaş vardı?  saçlarının yapılması makyajının yapılması gerekiyordu bunu benden istendiğinde katkım olabilir diye kabul ettim farklı buldular beni demekki İstanbul dan gelen sarışın gelindim nede olsa…….

Çok isteksizdim aslında gelin başı yapmak için karşımda en fazla 16 yaşlarında dünyalar güzeli bir kız duruyordu Aslında makyajada ihtiyacı da yoktu.bunlar olurken aramızda samimiyet oluştu aynı zamanda bende ki çelişkide.

Kıza evlenme diyeceğim hayallerini yıkacağım
O adamdan koca olmaz seni üzer diyeceğim diyemiyorum keşke diyebilseydim.

Evet kızı aldık dönüyoruz Davullar zurnalarla düğün yapıldı takılar takıldı o kızın gözündeki Ümitsizliği hayatım boyunca unutamıyorum Düğüne değilde  ölüme gidiyordu sanki . Ben kolay kolay hislerimde yanılmam bununda  böyle hissediyordum herkes odalarına çekildi.

 Sabah oldu yine düğün devam ediyor geline gelinlik giydirecek yine  abla gelsin demiş benim için, amaç benimle biraz konuşabilmek olduğunu  giyinirken anladım, öyle bir soru sordu ki..

Abla kimseye bir şey söylemezsen sana bir şey söyleyeceğim dedi tabiki söylemem dedim yakasını  açtı boynunda diş izleri morluklar kan oturmaları var dı dondum kaldım, sadece sorusunu güçlükle duyabildim.
Sizin eşleriniz de böyle yaptı mı?
Ne cevap verebilirsiniz ?
yeni hayatına başlayacak olanhayalleri olan , böyle mahsun, savunmasız ,güzeller güzeli kıza?

İçimden gelen mi? eşyanı hemen git topla arkana bile bakmadan  ailenin evine git demek vardı, ama tabiiki diyemedim.

Dedim ki, seni ilk defa görüyor ya heyecanlanmış tır. Yapmamasını canının   yandığını söyle diyebildim.

Gözlerimdeki yaşı görmemesi için ikide bir dönüyordum çok zordu benim için o anlar.

Sanırım bu nasihatımı hiçbir zaman söyleyemedi kocası olacak yaratığa ki.. iki çocuk doğurduktan sonra beni düğüne götürenlerden aldığım haberle  genç yaşta hayata veda etmişti .
 Çok üzülmüştüm söyleyemediklerime.

Yaşanmamış hayalleriyle ümitleriyle bir hayatın bitişine mi  üzülmeli?
Yoksa bu evliliğe vesile olanlara mı
 kızmalı ?
 Sadece Lanetliyorum kendilerini…
Emel Araz

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.