Gerçek anlamda hepimizin daha fazla şeye değil, daha anlamlı bir yaşama ihtiyacı vardır.
"İnsan yoksullaştıkça daha az yer kaplar." Bu cümle, şahsiyet dizisinin derin ve düşündürücü bir sözüdür.
İnsanlar, maddi varlıkları arttıkça, daha fazla alana, daha büyük evlere, daha geniş mekanlara ihtiyaç duyar.
Ancak yoksulluk, bu genişleme gereksinimini tersine çevirir. İnsan yoksullaştıkça yer kaplama isteği küçülür.
Büyük evlerde yaşayan, 'hangar gibi' alanlarda konfor arayan kişiler, çoğu zaman kendilerini daralmış hissetmezler, ancak bir bakıma daha fazla alan, daha fazla boşluk ve nihayetinde daha fazla yalnızlık yaratır bana göre.
Oysa bazı insanlar, imkan gereği daracık alanlarda bile yaşamlarını sürdürebilmenin yollarını bulur.
İmkanın az olunması, bazen sahip olunanla yetinmeyi, en azıyla mutlu olmayı öğrenmeyi gerektirir.
Burada önemli olan, yoksulluğun bir durum olarak övülmesi değildir. Yoksulluk, bir yaşam şekli ya da seçim değil, bir zorunluluktur ve hiç kimseyi yoksul olarak görmek istemeyiz.