Sebahattin Okumuş böyle gördü ve anladı.
Ölüm Anında Tevbe ve Yunus’un Hikmeti
Tevbe, insanın pişmanlık duyarak Rabbine yönelmesi, hatalarından arınma çabasıdır. Ancak, ölüm anında yapılan tevbenin kabul görmeyeceği açık bir hakikattir. Nitekim Firavun, boğulurken iman ettiğini dile getirse de, onun tevbesi kabul edilmedi. Zira tevbe, insanın gerçekten pişman olduğu ve dönüş yaptığı bir süreçtir; yoksa çaresizlik içinde sarılınan bir kurtuluş kapısı değildir.
Bu bağlamda, Yunus Peygamber’in "balığın karnında" tevbe ettiği anlatısı da, mecazi bir dille ifade edilmiş bir hakikati barındırmaktadır. Yunus, gerçek anlamda bir balığın karnında değil, fidye istenilen bir geminin içinde, kürek mahkumu olarak bulunduğu bir durumda Rabbine yönelmiştir. Onun karanlık içinde ettiği dua, sadece fiziki bir mahpusluktan değil, ruhani bir arayıştan da kurtuluşunu simgeler. Allah, akıl sahipleri bu hikmetleri anlasınlar diye, Kur’an’da bu tür benzetmeler kullanmıştır.
Öyleyse, Yunus’un kıssası bizlere şunu öğretir: Tevbe, insanın samimiyetle dönüş yaptığı bir noktadır ve zamanında yapılmalıdır. Ölüm anında değil, insanın özgür iradesiyle ve içtenlikle gerçekleştirdiği bir yöneliş olarak anlam kazanır.