MagazinHaber Girişi : 28 Eylül 2022 16:11

Yusuf El-Karadavi Kimdir?

Yusuf El-Karadavi Kimdir?
Dr. Karadâvî Kimdir?

1926 yılında Mısır’ın Garbiye ilindeki Saft Turab köyünde fakir bir Müslüman ailede doğdu. İki yaşındayken yetim kaldı.

Babasının ölümünün ardından amcası tarafından büyütüldü. 9 yaşına geldiğinde Kur’an’ı hatmetti.

Ailesi onun marangozluğu öğrenmesini istedi.

Karadavi Tanta kentine giderek dinî bir okulda eğitim görmeye başladı ve 9 yıl sonra mezun oldu.

Burada Hasan el-Benna ile tanıştı. Daha sonra El-Ezher Üniversitesi’nde ilâhiyat öğrenimine başlayan Karadavi, 1953 yılında mezun oldu.

1958 yılında Yüksek Arap Dili Araştırmaları Enstitüsü’nden dil ve edebiyat konusunda lisans almıştır.

Usul-u Din Fakültesi, Kur’an ve Sünnet İlimleri bölümünde master yapan Karadavi, doktorasını da 1973 yılında aynı fakültede tamamlamıştır.

“Zekât ve zekâtın toplumsal sorunların çözümündeki yeri”

Karadavi’nin doktora konusu “Zekât ve zekâtın toplumsal sorunların çözümündeki yeri” başlıklı tezidir.

1977’de Katar Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dekanı seçilmiştir.

Mart 1997’de, Batı ülkelerindeki Müslüman azınlığın dinî hayatına dair fetvalar vermek amacıyla, Avrupa Fetva ve Araştırma Meclisi’ni kurdu. 

Ayrıca Uluslararası Müslüman Alimler Birliği’nin kurucuları arasında yer aldı.

ABD, Karadivi’nin teröre destek verdiği iddiası üzerine 1999 yılından bu yana ülkeye girişini yasaklanmıştır.

2005 yılında 56., 2008 yılında 3. sırada yer almıştır.

1949 yılında ilk kez tutuklanan Karadavi, Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdünnasır döneminde de 3 kez hapse girdi.

Katar vatandaşlığı aldı

1961 yılında Mısır’ı terk ederek Katar’a gitti. Burada Katar vatandaşlığı aldı.

2011 Mısır Devrimi sırasında Karadavi, 1981 yılından beri ayak basmadığı Mısır’a gitti ve 18 Şubat günü Tahrir Meydanı’nda yüzbinlerce göstericiye nutuk verdi ve ardından cuma namazı kıldırdı.

Nutku sırasında, devrime destek vermelerinden ötürü Kıptîler’i de öven Karadavi’nin, Kur’an’da geçen “Ey Müslümanlar” ifadesini kullanmak yerine “Ey Müslümanlar ve Kiptîler” şeklinde bir ifade kullanması ilgi çekmiştir.

Yine bu konuşmasında devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek için ‘zalim firavun’ ifadesini kullanmıştır.

Libya İç Savaşı sırasında Karadivi, Muammer Kaddafi’nin öldürülmesi için fetva verdi. Libyalı büyükelçileri de Kaddafi rejimiyle bağlarını kopartmaya davet etti.

Karadavi ve bir grup Müslüman din adamının Nisan 2012’de Paris’de düzenlenecek olan dinî bir konferansa katılımı,  2012 Toulouse saldırıları’nın yaşanmasının ardından Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozi tarafından engellenmiştir ve bu kişiler Fransa’ya sokulmamıştır.

Aralık 2014’te Mısır yargısının talebi üzerine, INTERPOL Karadavi’nin yakalanması için kırmızı bülten çıkardı.

Ancak Eylül 2017’de INTERPOL’ün web sitesinden Karadivi’nin adı kaldırıldı.

 Aralık 2018’de ise arananlar listesinden tamamen çıkarıldı.

Ocak 2018’de Mısır’da askerî mahkeme, bir albaya suikast düzenlediği iddiasıyla gıyabında yargıladığı Karadivi’nin de aralarında bulunduğu 17 kişiye müebbet hapis cezası verdi.

2017 Katar diplomatik krizinin ardından Karadavi, Körfez ülkeleri tarafından “El Nusra’nın finansörleri” listesine dahil edilmiştir.

Katar krizi kapsamında Eylül 2018’de Suudi Arabistan savcıları Karadivi hakkında idam talebiyle iddianame düzenlemiştir.

7 Kasım 2018’de Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanlığı’ndan ayrılmıştır.

Görüşleri:

Antisemitizm:

9 Ocak 2009’da Karadivi, İsrail’in Gazze’ye karşı başlattığı Dökme Kurşun Harekâtı hakkında beddua ederken;

Allah’ın bütün Yahudileri, son ferdine kadar helâk etmesi” yönünde dilekte bulunmuştur.

Ayrıca Marks & Spencer ve Starbucks şirketlerinin İsrail’e finansal destek verdiğini iddia ederek Müslümanlardan bu şirketleri boykot etmelerini istemiştir.

30 Ocak 2009’da ise Allah’ın Yahudileri sapkınlıkları yüzünden tarih boyunca zaman zaman cezalandırdığını,

en son verilen cezanın ise Adolf Hitler eliyle gönderildiğini ve Yahudilerin Holokostu abarttığını savunmuştur.

Ayrıca bu konuşmasında “Allah’ın düşmanları olan Yahudilerle çatışırken” ölmek istediğini belirtmiştir.

26 Nisan 2013’te El-Cezire TV’de vaaz veren Karadivi, Yahudilerle hiçbir ortamda görüşmeyeceğini söylemiş ve Yahudilere karşı ağır suçlamalarda bulunmuştur.

“Yahudilerini davet ettiğiniz hiçbir toplantıya katılmam. Bir Müslüman-Hristiyan toplantısına katılabilirim ancak Yahudiler varsa tartışacak hiçbir şey yok demektir. Onlar bizim kanımızı döktü, çocuklarımızı öldürdü, halkımızı yerinden yurdundan etti, topraklarımıza el koydu ve haklarımızı çiğnedi. Elleri kana bulandı. Ben de onlarla tokalaşarak elimi kana bulayamam.„

Şia

Eylül 2008’de Mısır’da yayın yapan El-Mısriyül Yevma gazetesine konuşan Karadivi,

Şiilerin Sünni toplumunu istilâ etmeye çalıştığını iddia etmiştir.

Daha öncesinde ise Şii’lerin Sufilik kılıfı altında Sünni cemaatine zarar vermeye çalıştığını iddia etmiştir.

Mayıs 2013’te Suriye İç Savaşı sürerken Karadivi, 

Beşşar Esad’ı destekleyen Alevilerin “Hristiyan ve Yahudilerden bile daha gayrımüslim” olduğunu iddia etmiştir.